Wednesday 8 August 2012

CHP 163. MADDEYİ GERİ GETİRMEK İSTİYOR


TBMM Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yazım komisyonu çalışmalarını sürdürürken dün ‘din ve vicdan özgürlüğü’ maddesinin görüşüldüğütoplantıda ‘laiklik’ tartışması yaşandı. 

TBMM Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yazım komisyonu çalışmalarını sürdürürken dün ‘din ve vicdan özgürlüğü’ maddesinin görüşüldüğü toplantıda ’laiklik’ tartışması yaşandı.

CHP’li Atilla Kart, “Devlet, işlem ve eylemlerinde bütün din ve inançlara karşı tarafsızdır; din, inanç ve kanaatlerin çeşitliliğine dayalı toplumsal çoğulculuğa saygı gösterir” ifadesinin maddeye girmesinde ısrar etti. AK Partili Mustafa Şentop ise bu maddenin yerinin burası olmadığını söyledi. Bunun üzerine Atilla Kart, “Demokrasiyi ve laikliği tahrip ettiniz, demokrasi anlayışınızda zafiyet var. Samimi de değilsiniz” diye çıkıştı. Kart’a tepki gösteren Şentop “Asıl sizin demokrasi anlayışınızda zafiyet var, laikliği asıl siz tahrip ettiniz. Sizin laiklik anlayışınız hangi ülkede var? Biz demokrat olmasaydık ve samimi olmasaydık bu komisyon kurulamazdı. Bu masayı biz kurduk. Oyları aynı değil ama her parti burada eşit temsil ediliyor. Bizim demokrasi anlayışımız ileri demokrasi.” karşılığını verdi. MHP’li üyeler ise Şentop’un ‘masayı biz kurduk’ ifadesine tepki göstererek Uzlaşma Komisyonu’nun AK Parti’nin bir lütfu olmadığını söyledi. Gergin geçen yazım komisyonu toplantısında ’din ve vicdan özgürlüğü’ maddesinin üç fıkrası ele alınabildi.

 

CHP, DİNÎ KİTAPLARI BİLE SUÇ SAYAN 163. MADDEYİ GERİ GETİRMEK İSTİYOR

Bu arada komisyonda partilerin yeni anayasaya ilişkin madde önerileri de dikkat çekiyor. Din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin CHP’nin önerisinde Cumhuriyet tarihi boyunca dindarların giyotini olarak işletilen ve 1991 yılında Ceza Kanunu’ndan çıkarılan meşhur 163. maddeye adeta yeniden kapı aralanıyor. Söz konusu madde, dinî içerikli kitapları bile suç sayıyordu. CHP, mevcut Anayasa’daki ‘devlet düzeninin din kurallarına dayandırılmaması’ ile ilgili maddeyi ‘din, vicdan ve ibadet özgürlüğüne sınır’ olarak düzenliyor. Mevcut Anayasa’da olmayan ‘Bu fıkraya ilişkin yaptırımlar kanunla düzenlenir’ ifadesini eklemek istiyor. Bu ifade ise Ceza Kanunu’ndan çıkarılan 163. madde benzeri bir maddenin eklenmesi için anayasal talimat anlamına geliyor. Mevcut Anayasa’da ‘kanunla düzenlenir’ diye bir talimat olmadığı için mevcut Ceza Kanunu’nda bunu karşılayacak bir ceza da bulunmuyor. Ancak CHP’nin önerisinin kabul edilmesi halinde Ceza Kanunu’na din istismarına ilişkin bir maddenin konulması gerekecek. CHP’nin, dini istismar konusunda detaylı şartlar önermesi de dikkat çekiyor. CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu öneri şöyle: “Din, vicdan ve ibadet özgürlüğü, devletin sosyal, ekonomik, siyasal veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasal veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla kullanılamaz. Kimse dini veya dini duyguları ya da dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. Bu fıkraya ilişkin yaptırımlar kanunla düzenlenir.”

 

163. madde, Turgut Özal döneminde Ceza Kanunu’ndan çıkartıldı. Madde dinî kitapları, tesbihi, seccade bulundurmayı, toplu namaz kılmayı, dinî sohbetlere katılmayı suç sayıyordu. Maddede, “Devletin sosyal ve ekonomik veya siyasi veya hukukî düzenini, kısmen de olsa dinî esas ve inançlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla, dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek (…) propaganda yapan veya telkinde bulunan kimse, beş yıldan on yıla kadar hapisle cezalandırılır.” deniliyordu.

 

-medyafaresi-

No comments:

Post a Comment